Belgrad'taki otelimizde sabah kahvaltısından sonra Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya
hareket ettik. Şehirde panoramik bir tur attık. İlk olarak, Balkanların en büyük
kilisesi olan Neo Bizans mimarisine sahip, şehrin simge
yapısı olan Alexsander Nevski Katedralini gördük. 10.000 kişilik kapasitesi ile gösterişli ve heybetli yapının mimarisi harikaydı.
Ardından Sofya Üniversitesi, Eski Kraliyet Sarayı, Milli kütüphane, Neo klasik stilinde yapılmış olan ikonik yapı Milli Bulgar Tiyatrosu, Arkeoloji müzesi, Eski Sofya - Sendika Şehri, Rotonda Kilisesini gördük. Ardından meclis binasının yanından yürüyerek Sofya Heykeli’ni
panoramik olarak gördük.
Osmanlı
zamanda inşa edilmiş, Avrupa’nın en eski camileri arasında yer alan ve
halen faal durumda olan güzelliği ile şehre ruh katan Banyabaşı Cami
ziyaretini ettik. Serbest zamanımızda arkadaşlarımla birlikte yürüyüş yaptık. Mezuniyet törenleri için şık giyinmiş gençleri fotoğrafladım. Otelimize geçtikten sonra akşam canlı müzik yapılan bir restoranda yöresel yemekler yedik.
Sofya’nın tam göbeğinde Bulgaristan’a
has üç temel dini ibadetin evi bulunmakta imiş. Ortodoks Kilise, Yahudi
Sinagogu ve Müslümanların Camisi. “Hoşgörü üçgeni” olarak da
adlandırılan bu meydanda Sofya Piskoposluğu’nun Katedrali “Sveta
Nedelya” Kilisesi var.
Bu ibadet yerinin Temelleri Hristiyanlık öncesinde 4. asıra dayanmakta imiş.
Hristiyanlığı gizli yapan bir aile bu kilisenin temelini atmış. Asırlar içinde sekiz defa ciddi
değişimden geçmiş. 4. asır sonlarında yenilenip, şehrin resmi
kilisesine dönüşmüş. 1863 yılında tamir sona
ermiş, fakat ikon ve fresklerin çizimi geciktiği için “Sveta Nedelya”
yeni haliyle 11 Mayıs 1867 yılında resmi olarak kutsanarak, açılmış.
Bulgaristan’ın Başkenti Sofya’ya adını veren Azize Sofia’nın
heykeli, 22 metre yüksekliğiyle daha çok yeni olmasına rağmen kentin
sembolü olmuş. 2000 yılında heykeltıraş Georgi Chapkanov tarafından yapılan heykel,
daha önce meydanda bulunan Lenin Heykeli kaldırılarak 2001 yılında
dikilmiş.
Yorumlar
Yorum Gönder