BLAGAJ TEKKESİ / MOSTAR

 


6. gün otelde kahvaltımızın ardından  Mostar'a doğru hareket ettik. Mostar’a gitmeden önce  hiç beklemediğimiz güzellikte bir tabiat harikası olan, Blagaj Tekkesini ziyaret ettik. Diğer adı Alperenler Tekkesi olarak biliniyormuş.

Blagaj Tekkesi, Mostar'a 15 km uzaklıkta yer alan bir Bektaşi türbesi imiş. Tekke Osmanlı İmparatorluğunun Bosna Hersek'teki hakimiyetinin ardından, Boşnakların hızla Müslümanlığı seçmesinde büyük rol oynamış. Blagaj Tekkesi, Mostar Köprüsünün de altından geçen Neretva Nehrinin kolu olan,  Buna nehrinin doğduğu yere kurulmuş.

Bektaşi dervişler tarafından, 15. yüzyıl başlarında, ‘Yaratılanı yaradandan ötürü sevmek’ idealiyle kurulan Alperenler Tekkesi, tarihinde Kadiri, Halveti ve Nakşibendi tarikatlarına ev sahipliği yapmış. Sarı Saltuk ve Şeyh Açıkbaş türbelerinin de olduğu iddia edilen tekkede, ibadet odaları, misafirhane, hamamlık, mutfak, iç avlu ve abdesthane bölümleri yer almakta imiş.

Osmanlı henüz bu coğrafyaya gelmeden önce, 1466’da bir Anadolu dervişi buraya gelmiş ve nehrin çıkış kaynağı olan mağaranın yanına, postunu serdiğine dair rivayet de varmış. Kuş uçmaz kervan geçmez yerlerdeki tekkeler, aslında Balkan coğrafyasının karakteristik özelliklerinden biri imiş

Osmanlının Balkanlara yerleşmesinde Bektaşi dervişlerinin büyük katkısı olmuş. Osmanlının Balkan coğrafyasındaki fetihleri sırasında yerel halkın Müslümanlaşmasını sağlamak amacıyla bölgeye gönderdiği Bektaşi dervişleri ve babaları çok kısa süre içerisinde bu coğrafyada Müslüman nüfusun artmasını sağlamış.

Yüzlerce yıllık manevi bir kale olan Blagaj Tekkesi, geçmişinde Boşnakların Müslümanlığı seçmesinde çok önemli bir role sahip olup, Dervişler, yüzlerce yıl bölgeye manevi güç katmışlar. Bölgenin maddi susuzluğu Buna Nehriyle, manevi susuzluğu da Blagaj Tekkesiyle gidermişler. 

Kısa Not; Biz notlarımızı Blagay olarak aldık ama, internet araştırmamda  Blagaj  okuyunca bu şekilde kayıt altına aldım.

Tekke gezimizden sonra ülkenin kuzey kısmı Bosna, güney kısmı Hersek olarak adlandırılan ve Hersek'in en büyük şehri olan Mostar'a geldik.  Yürüyüşümüzde ilk durağımızda Mimar Sinan'ın öğrencisi olan Mimar Hayreddin tarafından 1566 yılında inşa edilen, ancak 1992’de Hırvat-Boşnak savaşında Hırvatlar tarafından yıkılışı ile hafızalarımıza kazınan Tarihi Mostar Köprüsü vardı. 

2004'te Türkiye'nin de büyük desteğiyle orijinal malzeme ve dönemin inşa teknolojisiyle yeniden yapılan köprü, bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almakta imiş. Ardından Kuyumcular Çarşısı, Koska Mehmed Paşa Cami, Eski Hamam ve dönemin tipik Osmanlı evini yansıtan Müslüm Bey Konağı gezi rotamızdaydı. Mostar'ın yerel pazarlarından alışveriş yapabileceğimiz serbest zamanda, yöresel restoranda 4 arkadaş yemek yedik, sonrasında otobüsümüze binerek Saraybosna’ya doğru hareket ettik.

Not; Blog yapmanın güzelliği, gezdiğim yerler gibi, nadir katıldığım tur gezilerinde, diğer katılımcı  arkadaşlarımızın yüzlerini de unutuyordum, videolarda gördükçe onları da hatırlıyorum :))


 













Mostar karşısındaki diğer köprü































Yol üstünde harika manzaralar




gelip karış karış gezmek lazım


Yorumlar

Popüler Yayınlar