FİLİBE (PLOVDİV) BULGARİSTAN

 

Sofya'da kaldığımız otelde yaptığımız  sabah kahvaltımızın ardından Bulgaristan’ın ikinci büyük şehri Filibe’ye doğru yola çıktık. 2 saate yakın süren yolculuğumuzun ardından, şehre geldik. Meriç nehri kıyısında bulunan, Büyük İskender’in babası II. Philip tarafından kurulan şehir, bugün modern ve eski çağ mimarisini harmanlamış tam yaşanacak  şirin bir şehir. Burada en çok ilgi çeken yer, şüphesiz Nebet tepe mevkiinde konumlanmış “Eski Plovdiv” adında şehrin en eski bölümü üzerinde bulunmakta imiş.

Gezdiğimiz yerler arasında; bugün Etnografya Müzesi olarak hizmet veren Argır Kuyumcuoğlu’nun evi, birçok kültürel aktiviteye ev sahipliği yapan Bulgar Rönenansı stilini yansıtan etkileyici ve orijinal simetrik tasarımlarıyla Balabanov Evi ve Georgi Mavridi’nin Evi vardı. Ardından Eski Roma çağından kalma Roma Amfi Tiyatrosu ve Stadyumu, Hisar Kapı, Kaleiçi Mahallesi ile Hindliyan Müzesi, Türk mimarisiyle ilgi çeken ve Hüdavendigâr Cami olarak da bilinen, gördüğünüz en güzel camilerden biri olacak Cuma Cami (Djumaya Cami), şehrin en eski kiliselerinden Aya Konstantin, Elena ve Aya Nedelya Kiliseleri’ni gördük. 

Sonrasında biz 4 kafadar bu güzel eski şehirin sokaklarında turladık.

 

Harabelerin yanındaki açıklayıcı bilgilerin olduğu çerçevelerden şehrin görüntülerini fotoğrafladım

Ozan beyin anlattığına göre bu taşlar 6-8 yıl içerisinde ters yüz edilip, aynı şekilde yerleştiriliyormuş, zamanla çok kayganlaştığı için, aynı taşlar tekrar tekrar, bizde olsa asfalt dökerler, orijinali nasıl korunuyor bakar mısınız?

Çok güzel bir gezinin sonunda ülkemize ulaştık, burada Ayder Turizm'e çok teşekkür ederim, baştan sona harika bir gezi oldu.