UTRECHT - 1
Bir devletin görevi nedir. Adaleti sağlamak, Güvenlik, Sağlık ve Eğitim. Bunları sağladıktan sonra da bu insanları A noktasından B noktasına en kısa sürede götürmek. Bu temel görevlerinden sonra gelen ilk görevi, bu olmalı bence. Çalışan, okuyan, gezen, sıradan arabası olmayan insanları, gidecekleri yerlere ulaştırmak.. Bu da Şehircilik anlayışı burada da Belediyeler devreye giriyor.
Türkiye de doğup büyüdüm ve ömrüm boyunca, işe giderken, şehirler arası yolculuklara giderken hep sıkıntı çektik ve yapılan İstanbul, Konya hızlı trenlerle ne kadar büyük işler yaptıklarının reklamını her yerde yapıyorlar, İstanbul dan İzmir ve Bursa ya yolun ne kadar kısaldığını anlatıp, yenilerini de yapmak için oy istiyorlar.
Kapıkuleden dışarısını görmemiş insanlarımızda evet ne güzel yollar yaptılar, hızlı trenler de onların zamanında oldu hep deyip, aynı şekilde yaşamaya ve oy vermeye devam ediyorlar.
Bende yurt dışında şehirler gördükçe, benim insanım da bunları hak ediyor diye üzülüyorum ama maalesef, bu düzen değişmedikçe biz aynı sıkıntıları çekmeye devam edicez.
Bugün sizleri yine bilmediğiniz bir şehre götürücem. Kaldığım aylar boyunca sokak, sokak, etrafındaki köy, kasaba, ya da büyük şehirlerin hepsini gezip, tekrar geri dönüp kaldığım belli bir dönemde olsa yaşadığım Utrecht şehrini göstermek istiyorum
Aldığım otobüs kartı ile, hem metro, hem otobüs, hem de şehirlerarası tren ve otobüslerine bindim. Sadece büyük şehir değil, köylerine bile otobüsle gidip, orada kapalı durak olmasa bile, durağı belirten ayaklı direklerde hangi otobüsün, geldiği ve saatlere bakıp, gönül rahatlığı ile bekleyip tam vaktinde gelen otobüsler ile eve dönebildim.
Karaköyde yurt dışından gelen arkadaşımı gezdirirken feribot iskelesinin orada otobüs durağına gittiğimde, ne otobüs ne saat bilgisi olmayınca, oradaki insanlara tek tek sordum, buradan Taksim e nasıl gidebilirim diye. Durak var, ama durakta hangi otobüs geliyor bilgisi yok, ayrıca nerede olduğumu gösteren bir haritada yok.
Hollanda da ise büyük şehirlerde elektrikli panolar var, beklediğiniz otobüs kaç dakika sonra gelecek, onları görebiliyorsunuz. Çok yazdım ama, bunlar çok basit şeyler, ama maalesef ne büyük şehir, ne de kasaba köylerimizde bu basit ulaşım sorununun, hala halledilememesi beni çok üzüyor. Bana Ankara da, belediyenin yazılımını yükle, mesaj at, ne zaman geliyor öğrenebilirsin dediler! Hadi ben yaptım, yaşlı telefonu olan olmayan, belki kontür ü olmayan, ya da interneti olmayan ne yapacak. Bir durağa, bilgi asmak, bu kadar mı zor. Eryaman metrosunda bile, tren ne zaman geliyor, kaç dakika kaldı, göremiyorum.
Hollanda da yaşlı genç, herkes bisikletlerle ulaşımı sağlıyorlar ama diğer ulaşım araçları da, aynı şekilde düzenli çalışıyor. Trafik sorunu hallolmuş, şehirlerarası otobanların, köprülerin hepsi ücretsiz. Adaları bağlayan, deniz doldurulup yapılmış yollar da dahil olmak üzere.
Şimdi Hollanda nın bu dördüncü büyük şehrini sizlere gezdiricem. Yurt dışında şehirler görüyorum, sonra ülkeme, evime dönüyorum, ama ben Hollanda yı böyle gezdikten sonra, önceleri İngiltere de yaşamak istiyorum diyordum. Şimdi de Hollanda da yaşamak istiyorum, işte fotoğraflar;
Utrecht Katedrali
Utrecht Katedrali
Van Gogh un tablolarındaki renkleri burada günbatımlarında gördüm
Evden 10 dakika mesafede yürüyerek gittiğimiz gölet
Herhangi bir çocuk parkında yapılmış ağaç ev tırmanmak istedim
Şehrin en büyük parklarından biri
Okullardaki çocuklar öğretmenleri ile parklarda
Her öğretmen sorumlu olduğu öğrencileri böyle taşıyor
Her parkın köşesinde çocuklar için böyle çalışma alanları
Kanom olsa hergün bu kanallarda gezerdim
Teknede yaşamak istiyorum, böyle bir evde olabilir tabiki
Utrecht te görülmesi gereken parklar listesindeki Wilhelmina Park
Yorumlar
Yorum Gönder