Orman yangınları, Türkiye'de her gün başka bir felakete uyandığımız ve kendimi haberlere dünyaya kapattığım günler, iyice dayanılmaz hale gelince, bireysel mutlu olmak, artık sanki suç gibi hissedince, Hollanda'ya arkadaşım Tuba'nın yanına kaçtım.
Hiç haber okumadım, Ankara'da evden çıktığımda, fırına girmiş gibi hissettiğim günlerden sonra, Utrecht in en yüksek, 30 derecelik sıcaklıklarında, yağmurun yağmadığı zamanlarda kendimi sokaklara attım.
Dümdüz bir ülke ve yürürken şehir merkezi olsun, parkları, kanal ve göletleri olsun o kadar mutluyum ki, sürekli fotoğraf ve kısa videolar çektim.
Fotoğraf çekerken en sevdiğim yansımaları burada fotoğraflamaya doyamadım.
Daha önceki yıllarda almış olduğum kartın süresi bittiği için, yeni kart aldım. İçinde 19 euro varmış, onu arkadaşımın hesabına gönderdiler. Burada her şey tıkır tıkır işliyor. İnsanlar Konya kadar ülke tabi işler diyor ama öyle değil işte.
En kıyıda köşede kalmış köye bile gitseniz, oraya da otobüs tren gider ve siz durak olmasa bile, ayaklı direkte otobüsün ne zaman geleceğine dair bilgiyi görürsünüz. En fazla 1-2 dakika rötarla gelir. Bütün ülkede aynı kart geçer. Her şehire ayrı kart gerekmez. Üstelik kartı, binerken ve inerken okutursun ve sadece gittiğin yer kadar para ödersin. Mesela ben durağa gidiyorum, baktım daha gelmesine zaman var, yürüyerek sonraki duraklara gidiyorum. Oturup zaman kaybetmeyip tasarruf yapıyorum:))
Her yerde bisiklet yolu var, şehirler arası bile, kanallarında kano ile gezebilirsiniz. Şehrin bir çok noktasındaki park alanı göletler ve kanalların orada yürüyüş ve piknik yapabilirsiniz. Şehir, bizdeki yüksek bloklar ile, üstünüze üstünüze gelme hissini, burada yaşamazsınız. Çünkü katedralden daha yüksek bina yapılmasına izin yok.
Her türlü zevke hitap eden restoran kafelerinde zaman geçirebilirsiniz.
Sokakta yürürken mutsuz insan görmezsiniz. Yürüyüşte karşınıza çıkan insanlar size merhaba der. Issız yerlerde bile güvenle dolaşabilirsiniz. Bence yaşanacak en güzel şehirlerden biridir Utrecht.
Daha önce de fotoğraflarını paylaşmıştım, değişen hiç bir şey yok, şimdi bu güzellikleri burada paylaşmak istiyorum.
evden çıkmaya hazırım
Utrecht merkez istasyonuna gidiyorum
aşağıda son durakta inip yukarı çıktım
otobüsle nerelere gidebilirim ona bakıyorum
Burada en sevdiğim işte bu patates kızartması, aşağıdaki dükkanın ki en iyisi
evin yakınındaki gölete bir akşam yürüyüşe geldik
Türkçe çeviri fikir edinmenizi sağlar
gezdiğimiz yerin yukardan görünümü
kuruyan ağacın sanat eserine dönüşümü eski Utrech fotoğraflarında vardı
ağaçlara aşık olan ben
sizce de baykuş a benzemiyor mu
bu ağacın kovuğu yeni yaşamlar başlıyor
yürüyüşten dönüşte gördüğümüz atılmış oyuncaklar
başka bir gün yine şehir merkezi en beğendiğim binalardan biri
Yorumlar
Yorum Gönder