IDSTEIN / ALMANYA

 

Bir Cuma günü öğleden sonra arkadaşım Tuba ile birlikte Hollanda Oss kasabasından yola çıkarak, 314.9 km uzaklıkta bulunan, Almanya'daki İdstein kasabasına gittik. Biz kasabaya ulaştığımızda hava kararmaya başlamıştı. Allah tan Kuzeyde güneş biraz daha geç batınca gönlümüzce gezdik.

Tek kelime ile inanılmazdı. Sanki bir Masalın içinde gibiydik. Her zaman olduğu gibi fotoğraf çekmeye doyamadım. Fakat inanın o gözümün gördüğü güzelliği anlatmaya  sanki fotoğraflar eksik kalıyor gibi geldi.

Biz Tuba ile birlikte aslında Lüxemburg'u görmek için yola çıktık. Yolda mola vermemiz gerekince, benim Saffet Emre Tonguç un İnstagram PIRI hesabında gördüğüm, İdstein aklımdaydı. Onu Tuba ya söyleyince, tamam oraya uğrayalım diye otel baktı. Orada cebimize uygun otel olmayınca, oraya 5 veya 6 km mesafede başka bir otelde kaldık. Otel çok iyiydi. Hatta sabah çıkış yaparken resepsiyondaki beyefendi ben ona Good Morning dediğimde o bana günaydın diye karşılık verince şaşırdım. Otel bilgi fotosu en sonda.

Hemen ona İdstein i çok beğendiğimizi, buralarda başka nereleri görmemiz gerekir diye sorunca bize yazdığı yerleri de Lüksemburg a gitmeden önce gezdik. Onları da burada daha sonra paylaşıcam.

Gelelim bu masal evleri olan kasabaya

İnternette araştırdığımda  Wikipedia da çok az bilgi olunca, başka bir bağlantıda gördüğüm bilgilerden tercüme edip okudum. Ne kadar çok bilirsek o kadar zenginleşiyoruz. Şimdi o çok beğendiğim evlere başka gözle bakıyorum.

Almanya  Hessen'deki Idstein, ülkenin dört bir yanına dağılmış yarı ahşap kasabaları gibi, genel olarak Almanca'da fachwerk ve Fransızca'da Maison à colombages olarak bilinirmiş. 

Bu ahşap çerçeveli binalar, eğimli çatıları ve koyu ahşap renkli kirişleri ile 12. yüzyıla kadar uzanmakta imiş. Yarı ahşap kelimesi tam anlamıyla, kendinden destekli ahşap ve kil veya keresteden yapılmış perde duvarlı basit, kutu benzeri bir çerçeve yapımında kullanılmadan önce kütüklerin yarıya indirildiği anlamına gelirmiş. 

Sağlam, dayanıklı meşe kirişlerin kullanılması bu yapıları güçlü kılmakta ve geleneksel olarak kararmış ahşap, ahşabın doğal yaşlanmasının bir ürünü imiş. Yanık meşe kirişlerin kullanılması da bu yapıları güçlü kılmakta imiş

Kuzey Almanya'da yarı ahşap evler bunlarla yeni bir bakış açısı kazanmış. Bu tasarımlar   insanların, hasat ettikleri ürünlerin ve hayvancılığın tek çatı altında toplanmasını sağlamış. Orta Alman ahşap çerçeveleri, saçaklara açılan üç alana bölünmüş orta bölüme sahip imiş. Bunlar öncelikle yaşam alanı olarak kullanılıyormuş. 

Güney Almanya'da, yarı ahşap çerçeve, geniş direk konumları kullanan daha önceki Alemannik ahşap direk yapısından geliştirilmiş. Almanya'daki yarı ahşap evlerin ilginç özelliklerinden biri, dış süslemelerin bolluğu imiş. Bunlar, dekoratif süs tasarımlarından Aziz Andrew'un haçı (Germen halkının diğer haçı), “Vahşi adamlar” ve körüklü rozetler, alevlenmiş ve düz eşkenar dörtgenler gibi yaygın dini sembollere ve Hristiyan sembollerine kadar çok çeşitli yaşam ağaçlarına kadar uzanmaktalarmış.

Bu yapılar o kadar fotojenik olunca, Almanya'nın yaklaşık 3.000km uzanan ve UNESCO Dünya Mirası Alanları da dahil olmak üzere 100'den fazla ortaçağ kasabasından geçen özel bir Yarı Ahşap Ev Yolu varmış.  Buna Deutsche Fachwerkstrabe denmekte ve rota, her biri Aşağı Saksonya, Saksonya-Anhalt, Thüringen, Hessen, Bavyera ve Baden-Württemberg'in geleneksel bölgelerini takip eden yedi bölüme ayrılmış.

Mükemmel korunmuş Idstein, Frankfurt şehrinin Vadisinde yer almakta. Peri masalı gibi ahşap evler, Arnavut kaldırımlı sarma-taşlı sokakları, renkli yarısı dolu ve eğik binalara sahip İdstein in yaklaşık 15.000 nüfusu varmış. 

Idstein Taunus sıradağlarında yer almakta. Kasabanın simgesi, 12. yüzyıldan kalma bir bergfried olan ve Idstein Kalesi'nin bir parçası olan Hexenturm'dur (Cadı Kulesi). Idstein'dan tarihte ilk olarak 1102'de belgelerde bahsedilmiş ve şehre 1287'de bir tüzük verilmiş. Kasabalar Altstadt mimarisi renkli oymalar ve kusursuz detaylarla zengin olup  15. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar uzanan bu yarı ahşap evlere hayranlıkla baktık. 

Idstein, her bütçeye uygun çok çeşitli konaklama birimlerine sahipmiş. Buradaki en şık otel, tarihi bir binanın içinde yer alan dört yıldızlı bir otel ve restoran olan Höerhof'tur aşağıda onun fotoğrafları da var.

Burada özellikle bahsetmek isterim park yeri çok önemli, çok uygun fiyatlara merkezde arabanızı park edebilirsiniz. Ayrıca biz oraya ulaştığımızda herkes bar ve restoranlarda hayatın tadını çıkarmakta idi. Ayrıca yine merkezde parasız içinde tuvalet kağıdı ve sabun olan tuvalet var. Ne kadar basit ama önemli bir nokta orada yaşayan ve bizim gibi dışardan gelen turistler içinde.

Almanya da yine dikkatimi çeken, Benzin istasyonlarında tuvalet paralı ama yollarda, park alanları var oralarda da tuvaletler parasız. Bir dikkat ettiğim konu da, turistik yerler olduğu halde birçok dükkan ve mağazalar 19:00 dan sonra kapalı. Buralara yolunuz düşerse aklınızda bulunsun.

Bu arada kaldığımız oteli Booking.com dan Tuba ayarlamıştı. Idstein e birkaç km uzaklıkta tepede manzaraya hakim bir yerde. Yakınlarında hem Aldi hem de diğer yerel bir market var. Otelden biz çok memnun kaldık. Ben fakir Evliya Çelebiyim, burası hem cebinize hem de aradığınız basit özelliklere sahip. Restoran barı da var kullanırsanız. Bu taraflara yolunuz düşerse aklınızda bulunsun. Sabah resepsiyonda Türkçe yönlendirme yaptılar, yıllardır orada yerleşik bir aile. Park yeri de mevcut tabiki:)

 Gelelim fotoğraf ve videolara;

Almanya da yolda kısa mola

köylerden geçiyoruz

işte geldik Idstein

sembol kule

buradaki evlerin her biri sanat eseri

Höerhof otel restoran

bu otelde kalmak isterdim