AYASOFYA MÜZESİ TRABZON

Trabzon'da göreceklerimiz arasında, bu Ayasofya Camisi de bulunmakta idi. Ben İstanbul'daki Ayasofya'yı cami olmadan önce, bir kaç kez, cami olduktan sonra da, Amerika'dan gelen bir arkadaşımı gezdirirken tekrar gördüm. Ve gerçekten niye cami oldu hiç anlamadım. Karşısında ve bulunduğu yarımadada metrekare başına o kadar çok tarihi ve turistik cami var ki gerçekten anlamıyorum. 

Ayasofya adındaki "Aya" sözcüğü "kutsal" anlamına gelmekte, "Sofya" sözcüğü ise Grekçede "bilgelik" anlamındaki sophos sözcüğünden gelmekte imiş. Dolayısıyla "Aya Sofya" adı, Nasıralı İsa'ya atfen "Kutsal Bilgelik" ya da "İlahî Bilgelik" anlamına gelmekte olup, Hristiyan ilahiyatında Tanrı'nın üç niteliğinden biri sayılmakta imiş.

Yıllar önce Meteora gezim sırasında da, Yunanlılar için çok önemli olan, Selanikte'ki küçük Ayasofya Kilisesini de, oraya gittiğimde ziyaret etmiştim. Bu gördüğüm 3. ncü  Ayasofya olacak ve bu da camiye çevirilmiş, aynen içeride İsa ve mucizelerini anlatan freskler var. Müslümanlıkta resim yasak üstelik.

Rehberimiz, biz oraya ulaştığımız zaman, şu an ezan vakti, namaz kılanların çıkmasını bekleyelim dedi. Hem müze olarak ziyaret edilebilen hem de cami olan Trabzon Ayasofya Kilisesi, Trabzon İmparatorluğu krallarından I. Manuel Komnenos zamanında (1238-1263) inşa edilmiş. 

Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethinden sonra yapı, camiye çevrilmiş. Ayasofya uzun yıllar boyunca şehri ziyarete gelen seyyah ve araştırmacıların ilgisini çekmiş. 1868 yılında harap durumda olan cami, Bursalı Rıza Efendinin yardımları ile onarılmış. I. Dünya Savaşı zamanlarında depo, hastane ve sonra yine cami olarak kullanılmış.

1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğünün, Edinburg Üniversitesi iş birliği ile, restore edilmiş ve 1964 yılından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır.

Daha ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz, özellikle içeride duvarlardaki İsa ve Hristiyanlıkla ilgili bilgiler mevcut. Her zaman olduğu gibi benim dileğim, çektiğim totoğraf ve videoları paylaşmak. Bu cami Kiliseyi de, konumunu da çok beğendim ve yine belirtmek istiyorum. Ben hep Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde gezilerimi yaptım, kesinlikle Karadeniz'e de daha çok zaman ayırıp gezmem lazım;

Taşdaki ayrıntıları daha yakın
çekmek istiyorum