ASKLEPIEION ÖREN YERİ / BERGAMA İZMİR
Burada sizlere İzmir/Dikili ilçemizde konaklarken gittiğim, Dünyanın ilk hastanesi olan Ören yerinde çektiğim fotoğraf ve videoları paylaşmak istiyorum. Türkiye'de en çok beğendiğim tarihi şehirlerden birisi oldu, yine taşlara dokundum, her bir ayrıntıyı fotoğraflamaya çalıştım.
Asklepion Antik Yunanistan'da tıp tanrısı Asklepios adına kutsanmış şifa tapınağı imiş. Hastalar burada ruhsal ve fiziksel olarak tedavi görürmüş.
Asklepion adını Sağlık Tanrısı Asklepios’tan almış. Asklepios, Sağlık Tanrısı Apollon ile Koronis adlı bir perinin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Daha sonra ünlü bir doktor olmuş hatta ölüleri bile dirilttiği düşünülürmüş. Bunu duyan Zeus Asklepios’u öldürmüş. Bundan sonra Asklepios adına pek çok tapınak yapılmış. Hepsine Asklepion adı verilmiş. Bunlar; Titan-Trika, Rodos, İstanköy, Epidauros, Atina ve Bergama’da bulunmakta imiş. Günümüze sadece bu Bergama'daki ayakta kalmış.
Bu tapınağın MÖ 4.yüzyılda kurulduğu düşünülmekte imiş. Üstelik 9 yüzyıl boyunca da insanlara şifa dağıtmaya devam etmiş. Geyikli Dağı’ndaki bir vadi içinde konumlanan bu tapınak, şifalı su kaynakları bulunduğu düşünülen bir konuma sahipmiş. Bu şifalı sular ile de insanların iyileştirilmesi sağlanmış. Bergama Asklepion'u Galenos gibi ünlü hekimlerinin yetiştiği bir tıp okulu ve dünyanın ilk psikiyatri hastanesi olarak bilinmekte imiş.
Bergama Asklepionu’nda kullanılan tedavi yöntemleri, telkin ve fizyoterapinin dışında su-çamur banyoları, masajlar, şifalı otlar, müzik, çeşitli törenler de tedavi yöntemlerinden imiş. Asklepion şifalı sulara, akıl hastalarının su ve kuş sesleri eşliğinde gezinebileceği koridorlara tünellere ve mermer tiyatrolara sahipmiş ve biz bu tünellerde yürüdük, günümüzde böyle hala ayakta kalabilmesi inanılmaz. Tünelde yürürken video ile görüntü aldım. Burada ayrıca. Helioterapi (güneşle tedavi), teatroterapi (tiyatro), teoterapi (inanç), jimnoterapi (spor); Asklepion’un ünlü tedavi yöntemleri olarak kullanıldığı bilinmekte imiş. Bir hasta bu merkeze geldiğinde, önce şifalı sularla temizlenir, daha sonra tanrıya sağlık dileyip çeşitli adaklarda bulunurmuş. Uykudan sonra görülen rüyanın, rahip hekimler tarafından analiz edilmesiyle tedavi programı çıkarılırmış. Bunları okuyup öğrendikçe bana inanılmaz geliyor.
Yine internetteki araştırmalarımdan öğrendiğime göre, ağrıları dindirmek için ilk kez afyon maddeli ilaçlar Asklepion’daki bu doktorlar tarafından kullanılmıştır.
Asklepeionlardaki hekimlere “Asklepiad” ya da Rahip-Hekim deniliyormuş. Asklepion’un hastaları ve hastalıkları çeşitli imiş.En çok kadınlar buraya iyileşmeye gelirmiş. Felç, göğüs darlığı, mide ağrıları, delilik gibi ağır hastalarla, en hafif yarası, beresi olanlar da gelmekte imiş. Ölüm riski olan hastalar bu sağlık merkezine giremezmiş yoksa merkezin iyileştirici gücünün kaybolacağına inanılması da okuduğumuzda beni hayrete düşürdü.
Şimdi sizlere müzenin girişinden itibaren dolaştığımız bu tapınak fotoğraflarını paylaşmak istiyorum, yolunuz bu taraflara düşerse kesinlikle görmenizi tavsiye ederim.
Müzenin girişinden gezimize başlayabiliriz;
Arabayı park edeceğiniz yer müze girişinde mevcut ve ücretli |
antik şehirleri Eylül sonu ve Ekim ayında ziyaret etmek mantıklı, sıcak bunaltmıyor |
Gezi sonunda bilgisayarda yazıları büyük ekranda okumak aklımda kalıcı olması açısından mantıklı:)) |
Fotoğraf makinem ile Özçekim:)) başka türlü bir arada fotoğrafımız olmayacak Corona zamanlarında hiç kimseye fotoğrafımızı çeker misiniz diyemiyoruz:(( |
tüneller günümüze ulaşmış |
Havuz sudan yeşermiş |
o zamanlarda merdiven başlarında harf ve sıra numaraları |
Yorumlar
Yorum Gönder