Yıllar önce İstanbul'dan bir tur firması ile birlikte hafta sonu yapılan geziye katılmış, tek gecelik konaklama ile Gökçeada'yı görmüştüm. Bozcaada'yı ise çok istememe rağmen bir türlü görememiştim. Zira yine uzun zaman önce, Ankara'dan Çanakkale gezisine katıldığımda,tur otobüsü ile giderken, yol tek yön ve çok kötü gelmişti, bu nedenle araba ile o yola çıkmaya cesaret edememiştim.
Aradan geçen zamanda Bozcaada daha da popüler oldu. Fiyatlar arttı, üstelik Kurban Bayramında, Belediye Başkanının yaptığı duyuru ile, eğer rezervasyon yapılmadı ise adaya gelinmemesini ve bütün konaklama tesislerinin dolduğunu açıkladı.
Bu sefer İzmir'den bir firma ile Çanakkale'de 3 yıldızlı otelde konaklama ile Gökçeada-Bozcada-Ayvalık turuna çocukluk arkadaşım ile birlikte katıldım. Gezimizin son günü Geyikli İskelesinden bindiğimiz feribot ile adaya ulaştık.
Ada anakaraya sadece 4 deniz mili uzaklıkta ve siz daha adaya yaklaşırken, adanın çekimine kapıldığınızı hissediyorsunuz. Sağ tarafta çok güzel gözüken bir kale, onun biraz daha sağında, eski yel değirmenleri, sağ ve sol tarafta balıkçı tekneleri ve diğer özel yelken ve teknelerin bağlı olduğu iskelesi ile, bu ne güzellik deyip, bir an önce ada sokaklarında turlama isteği duyuyorsunuz.
Kalabalık inanılmaz, sanki herkes burada, hava çok sıcak, burası kuvvetli kuzey rüzgarlarına ve Akdeniz iklimine sahipmiş. Adada rüzgar enerjisi ile üretilen elektriğin fazlası deniz altından kablolarla Anakaraya aktarılıyor, bunun yanında, adadaki su kaynakları yeterli olmadığı için, su da ana karadan adaya ulaştırılıyormuş.
Arkadaşımla birlikte, bir daha özellikle bütün Türkiye'nin yollara düştüğü bayram tatillerinde, evden çıkmamaya karar verdik. Kalabalık yüzünden sokakta yürüyemiyor, bir yerlerde oturup yemek yiyemiyor, ya da adanın meşhur kurabiye, ya da şarap dükkanlarında oluşan kuyruk nedeni ile, adada yapılması gereken ritüelleri gerçekleştiremiyorsunuz.
Biz feribottan indikten sonra direk Habbele koyunda bulunan Ayazma Plajına gittik, deniz, kumlar, güneş harikaydı. Biz tur otobüsümüzle gittik ama sizler adaya gelirseniz, merkezden kalkan dolmuşlarla denize girebileceğiniz harika koylara, kolaylıkla ulaşabilirsiniz,
Denize girdikten sonra, sahilde bulunan restoranda karnımızı doyurup, otobüsümüze binip, merkeze indik ve önce müzeyi gezdik, Müze kart geçmiyor özel bir müze, ama benim gibi tarihe ve antika eşyalara meraklı iseniz, kesinlikle gezin. Resmen çocukluğuma gittim. Bütün objelerin fotoğraflarını çekmeye çalıştım, neler göreceğinize bakın. Oradan çıktıktan sonra rehberimizin tavsiye ettiği kaleyi gezdik. Burası da iyi korunmuş, bulunduğu konum itibarı ile çok güzel bir kale, bütün surlarına tırmandık. Ayrıntılı fotoğraflar yine hepsi aşağıda.
Bozcaada gezimizden sonra gece ulaşacağımız şekilde İzmir'e doğru yola çıktık ama aklım burada kaldı ve kesinlikle tekrar gelip, en azından 1 veya 2 gece kalıp, bu güzel adanın tadını çıkarmak istiyorum, işte görmenizi istediğim fotoğraflar;
sıcak havaya rağmen kalenin her köşesini gezdik
işte bu rüzgar sizi sıcakta bunaltmıyor
gördüğüm her şeyi, size de göstermek istiyorum
bir zamanlar su ile çevrili bir kale tıpkı masallardaki gibi
kaleye girişte müze kart geçmiyor
Yerel müzede göreceğiniz bütün objeler
kalabalık olunca fotoğrafı çekiyorum sonra evde bilgisayara atınca bütün hepsini okuyorum
binanın ilk hali bu imiş
Bu şarapların sahibinin röportajını okumuştum bir gazetede, camında kendimi görüntülüyorum
adaya geldiğimizde ilk uğradığımız plaj
park eden arabaların çekilmesini isteyen polis cadde boydan boya araba
Yorumlar
Yorum Gönder