EMİNÖNÜ / SAMATYA /İSTANBUL
İstanbul'da burada paylaştığım Balat semtinden sonra, Türkan Şoray ile Şener Şen'in unutulmaz İkinci Bahar dizisi ile gündeme gelen, ama aradan geçen bu kadar sene içinde, hala göremediğim semte, nihayet gidebildim ve sanki çocukluğuma döndüm. Birbirine bitişik, kaldırımın hizasından aşağıda pencereli apartmanlar, balkonlarda asılı çamaşırlar ve sokaklarda oynayan çocuklar ile sanki geçmişe gittim.
Eski yıkıntı evlerin yanında, yeni restore edilmiş binalar gördüm. Fakat en çok dikkatimi çeken, yanmış, yıkılmış 2 katlı müstakil evler niye, yeniden yapılmamış onu düşündüm. Eve döndüğümde internette yaptığım araştırmada 6-7 Eylül olaylarında azınlıklara karşı yapılmış saldırılar sonucu olduğunu öğrendim ve kitaplardan öğrendiğim o üzücü olayları yeniden hatırladım.
Eğer ilgilenirseniz olayları aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz :((
https://www.birgun.net/haber/bu-topraklarin-gordugu-en-buyuk-utanc-gunlerinden-biri-6-7-eylul-olaylari-127221
Eğer ilgilenirseniz olayları aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz :((
https://www.birgun.net/haber/bu-topraklarin-gordugu-en-buyuk-utanc-gunlerinden-biri-6-7-eylul-olaylari-127221
Ben, kadın/erkek ayrımının dışında, ten, dil, din, ırk hiçbir ayrıma inanmıyorum. Kız ve erkek olarak doğuyoruz, büyüdükçe, kadın ve adam, sonra yaşadıklarımızla, insan oluyoruz. Bu ayırımları yapan kişiler bence, insan olmanın vasıflarına sahip değiller diye düşünüyorum.
Farklılıklar, din, dil benim için zenginlik, şükürler olsun, yaşanan o kötü olayların sonucunda, gidenlerin yanında, burada doğdum, burada ölücem diyerek kalanlar olmuş. Bugün orada gezerken gördüğüm dükkanlarda, hala var olduklarını, gelenek ve göreneklerini devam ettirdiklerini görünce sevindim.
Samatya için, Üsküdar'dan vapur ile Eminönü'ne gidip, orada Yeşilköy otobüsüne binerek ulaştım.
Şansıma Şubat ayında kapalı, ama yağmursuz bir günde sokaklarda dolaştım. Eminönü'nde indikten sonra, Mısır Çarşısının oradan ara sokaklara dalıp, Namlı'da ev yemekleri ile karnımı doyurdum, arkasından daha önce girmediğim, rengarenk kalabalık ara sokaklara daldım. İşte gemiden başlayarak fotoğraflar;
Samatya için, Üsküdar'dan vapur ile Eminönü'ne gidip, orada Yeşilköy otobüsüne binerek ulaştım.
Şansıma Şubat ayında kapalı, ama yağmursuz bir günde sokaklarda dolaştım. Eminönü'nde indikten sonra, Mısır Çarşısının oradan ara sokaklara dalıp, Namlı'da ev yemekleri ile karnımı doyurdum, arkasından daha önce girmediğim, rengarenk kalabalık ara sokaklara daldım. İşte gemiden başlayarak fotoğraflar;
Üsküdardan hareket ettikten, sonra iskele arkamızda kaldı
Yeni vapurların en üst katında, martıları çekerken
camda kendi yansımamı fotoğraflıyorum:))
Mısır çarşısının arkasından dalın sokaklara
Renkler, el emeği işçilikler, hepsi göz alıcı
Yenicami'nin oradan Yeşilköy otobüsünü bekliyorum
Sonunda Samatya'semtine geldim
Meydanda yunus heykeli karşılıyor sizi
Sokaklarda nerede ise kimseler yok, yaz kalabalığında
tekrar gelmem lazım diye düşündüm
Restore edilmiş ve edilmemiş yapılar, çok fazla satılık ev var
işte sanırım 6-7 Eylül 1955 olaylarında yakılan evlerden biri
Orta yaşın bayağı üstünde erkekler sanırım toplanmış
balık-rakı keyfi için buradalar :))
İşte 2. nci Bahar dizisinin mekanı
Binalardaki ayrıntılara bayılıyorum
Yaz aylarında buralar çok güzel olmalı
Buralarda kafamı yerleştirip fotoğrafım çekilsin isterdim
ama etrafda kimseyi göremedim isteyeceğim
Bu eski yıkık dökük evleri ve hikayelerini çok merak ediyorum
Samatyadan yukarı doğru yürüdükçe evlerin yanında
bu eski mezarlığı görünce çok şaşırdım
Bu çocuklar mezarlığın yanındaki apartmanın bahçesinde
oynuyorlar, merakla bana bakmakta ikisi de :))
Nasıl yani!! İstanbul'un fethinden birkaç yıl sonra
yapılmış bir cami
Surlar hala sağlam ayakta
bütün surlar boyunca sebze yetiştiriliyor
birisi pantolonunu çıkarıp gitmiş :))
Çöpe atılmış belki biri alır diye duvara düzgünce bırakılmış bir bebek
Tekrar Koca Mustafa Paşa'dan Samatya ya döndüm
Etrafta Ermeni dükkanları
Yine yanmış bir bina aralarda
Yukardan inerken birden karşıma deniz manzarası çıktı
Gezen bir tavuk ortalarda
İşte Meydana geldim tekrar
Girdiğim yerden tekrar çıkıyorum
Mahalleli kedilere barınak yapmış ne güzel
hemen istasyonun arkasındaki cadde de
Samatya da hiç fotoğrafım olmayacak, derken 2 çocuk gördüm
makinamı onlara verdim, beni çeker misiniz dedim, işte bu fotoğraf karesi
yaşasın
yol üzerindeki üst geçitten arkada Samatya girişini fotoğraflıyorum
Marmara girişinde bekleyen gemiler ve sahil yolu
Bir zamanlar denizin hemen kenarında olduğunu düşündüğüm
bu güzel ev, şimdi arkalarda kalmış
Yorumlar
Yorum Gönder