ZONGULDAK KENT ORMANI


Sabah Saat 07:00 da Ankara'dan Artı Yaşam grubu ile birlikte, yola çıkıp, öğlen Zonguldak şehrine geldik. Merkez'den 2 yerel rehber alarak, 15 dakikalık otobüs yolculuğundan sonra, yürüyüş başlangıç noktasına geldik.

Dere içinden yürüyüş yapıp, arada şelaleler görücez, derin yerlerde, mayo getirin, serin sularda yüzücez diye, lay lay lom başlayan yürüyüşümüz, meğerse bir komando eğitimi imiş, bunu farkettiğimiz de, geri dönüşümüz imkansızdı. Ama bütün zorluklara değermiş, gördüklerim sanki başka bir dünyaya aitti, hiç insanoğlunun ayak basmadığı yerler gibi, dilerim aynı şekilde de kalır

Ormanlık alanda dalların arasından, bir ayak basacak kadar bile yer olmayan patikalardan, ağaç köklerine dallarına tutunarak yürüdük. Sanki zirve yapacak mışız gibi sürekli tırmandık.

Yaz sıcağında güneşin girmediği alanlarda, yürüyüş yaparken, aralardan sızan ışık huzmeleri, bambaşka görüntüler oluşturuyordu. Orta Amerika İnka uygarlığı kalıntılarının görüntüleri gibi geldi bize.

Bir ara dere ve yol bitti, yerel rehberlerden biri yukarı tırmandı ve aşağı ip sallandırdı, hepimiz sıra ile iple tırmanışı beklerken, ipten tutunup, çıkmaya çalışırken, sağa sola sırtında çantaları ile savrulanları gördük.

En zorlu tırmanış yerlerinden birinde ise, iki yerel rehber, kendini sabitledi, bizler aşağıdan, yüzümüz kayalara yapışık, kendimizi kaldırıp tırmanmaya çalıştık. En sonunda dere yatağından çıkıp, keçi yolu gibi bir patikadan tırmanarak, yürüyüşümüzün bitiminde, Zonguldak- kent ormanı mesire yerine geldik, burada 170 yaşında bir ağaç kütüğü olduğunu öğrendim

Yürüyüş rotamız üzerinde sular çekildiği için yüzme şansımız olmadı  ama gezi bitiminde, Zonguldak merkez de limana indik, o yorgunluğun üstüne güneşin batımına karşı çay içtik. Gelelim fotoğraflara;
































































Yorumlar

Popüler Yayınlar