BURDUR VE SALDA GÖLLERİ

Haziran ayında Ankara'dan araba ile yola çıktık. Araba ile yola çıkmanın en güzel tarafı, güzergahı kendinin belirlemesi, yol üzerinde görebileceğin ve hoşuna gidecek her noktada durmak. Karşında bulunan tabiat güzelliklerinin tadını çıkarmak.

Yola çıkmadan önce planlarımdan biri, daha önce hiç görmediğim Türkiye'nin 7. büyük gölü olan Burdur'a uğramaktı. Göl gerçekten çok güzel, etrafına belediye tesisler yapmış, farklı aktiviteler de var. Fakat gölün güzelliğinin yanında pisliği çok düşündürücü. Döndükten sonra internette yaptığım araştırmalarda, su çekilmesinin çok fazla olduğu, gölün artık kurtarılamaz hale geldiği, yakında tuzluluk seviyesinin de çok artarak, burada bulunan canlı yaşam türleri ve hatta insanlar için tehlikeli hale geleceğini yazmışlar. Eğer daha ayrıntılı öğrenmek isterseniz aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz.

https://www.ntv.com.tr/turkiye/burdur-golukurtarilamaz-halde-burdur-golu-yok-oluyor,O4SkHsw4aEGVpdeRwWLsYw

Biz gelelim gölün fotoğraflarına;

Fethiye'ye doğru yola devam ederken, sağ tarafta birden bir dere, ağaçlık bir ortam ve park etmiş arabalar gördük, ah ne güzel yerdi diye arabada konuşurken, tamam o zaman geri dönüyoruz dedim, biraz ilerden U çekip, arabayı park ettik ve aşağıda paylaşacağım fotoğrafları çektim.

Bu dere Muğla ili sınırları içinde bulunan, Eşen-1 barajının kollarından biri imiş.

Ülkemiz o kadar güzel ki, yolda, dağlara tırmanırken, fırsat bulduğum her yerde durup, yeşilin her tonunu görebileceğimiz açık alanlarda, mis gibi temiz havanın tadını çıkardık.

Zaman kısıtlaması nedeni ile, çok istediğimiz Salda gölüne giderken değil, dönerken uğradık ve ben gölün rengine, tek kelime ile bayıldımmmm. Suya girmeyi çok isterdim, ama hava iyice kararmadan Ankara'ya dönmemiz lazımdı, bu nedenle inşallah, tekrar göle gelip, bu turkuaz sularda yüzmek istiyorum. Gelelim fotoğraflara;