PIRGI VE MESTA KÖYLERİ - SAKIZ ADASI /YUNANİSTAN
Sakız adasının 64 köyü varmış. Bugün ise 62 köy bulunmakta imiş. Köyler beş gruba ayrılmış, biz ilk gün Kuzey bölgesinde dolaşmıştık. Bu gezimizde Güneyin en güzel 2 köyünü sizlerle paylaşıcam. Adanın kitapçığından öğrendiğime göre, nerede ise her köyde yenilip içilecek ve konaklanacak yerler mevcut imiş.
Benim en beğendiğim yer Pirgi köyü oldu. Rehberimiz bize Picasso'nun kıskandığı köy olarak anlattı. Yunanistan'ın başka hiç bir yerinde bulunmayacak şekilde, evlerin duvarları kazıma tekniği ile renklendirilmiş.
Pirgi ve Mesta Ortaçağ da korsan saldırılarından korunma amaçlı olarak, kale köy olarak inşa edilmiş. Mesta köyüne sadece 2 kapıdan giriş çıkış yapılmakta, saldırı anlarında bu kapılar kapatılarak güvenlik sağlanmakta imiş. Hem Pirgi hem de Mesta daki evlerde birbirine geçiş için, üst katlarda bağlantılar bulunmakta. Şimdi en çok beğendiğim Pirgi köyünden gezimize başlıyoruz;
Benim en beğendiğim yer Pirgi köyü oldu. Rehberimiz bize Picasso'nun kıskandığı köy olarak anlattı. Yunanistan'ın başka hiç bir yerinde bulunmayacak şekilde, evlerin duvarları kazıma tekniği ile renklendirilmiş.
Pirgi ve Mesta Ortaçağ da korsan saldırılarından korunma amaçlı olarak, kale köy olarak inşa edilmiş. Mesta köyüne sadece 2 kapıdan giriş çıkış yapılmakta, saldırı anlarında bu kapılar kapatılarak güvenlik sağlanmakta imiş. Hem Pirgi hem de Mesta daki evlerde birbirine geçiş için, üst katlarda bağlantılar bulunmakta. Şimdi en çok beğendiğim Pirgi köyünden gezimize başlıyoruz;
Pirgi köyüne ulaştık
Eşini kaybetmiş yaşlı teyzeler, anahtarlar kapının üstünde
içeri girip onlara yemek yapıp, kontrol ederlermiş
Evlerin arasında geçiş yerleri
Bu Kristof Kolomb'un arması
Burası onun Amerika'ya gitmeden önce kaldığı ev
rehberimiz burada kapının önünde fotoğraf çektirirsek,
Amerika'ya gideceğimizi söyledi. ben bu geziden kısa bir süre önce, Amerika'dan döndüm
ama arkadaşım Serpil'le, yine de kapı önünde fotoğraf çektirdik :))
Hediyelik eşyalara bayıldım, ama tabiki hiç bir şey almadım
Buranın özelliklerinden biri de bu kurutulmuş domatesler imiş
Köyü arkamızda bırakıp Mesta köyüne yola çıkıyoruz
İşte Mesta'ya geldik
Burası Taksiarhi Kilisesi, bugüne kadar gördüğüm en güzel kiliselerden biri idi
ama içerde maalesef fotoğraf çekmek yasaktı
Kaçamak, dışardan bu fotoğrafı çekebildim
Turdaki bütün arkadaşlar içerde alışverişte
Eskiden kullanılan kapılardan birisi burası
Balkonda kurutulan üzümler
Mesta yı da arkamızda bırakıp Sakız ağaçlarını görmeye gidiyoruz
Kristal gibi parlıyorlar
Bodrum'a dönüş zamanı, aklım Sakız adasında
göremediğim yerlerde kaldı
Yorumlar
Yorum Gönder