LONDRA - 1 / İNGİLTERE

 Dünya üzerinde  daha görmediğim çok yer var, ama, bana sorasanız, bugüne kadar gördüğünüz yerlerden, en çok hangisini beğendiniz derseniz, size Londra derim. 4 ay yaşadım, sokak sokak yürüdüm, nerede ise bütün müzelerini, parklarını gezdim. En önemlisi de, bir yerden bir yere gitmek için, hiç arabaya ihtiyaç hissetmedim. 

Metro haritasını ilk günlerde elimden bırakmazken, bir müddet sonra, haritaya gerek hissetmedim. Kalabalık ve karmaşanın içindeki düzeni, şehrin en uzak köşesine bile, en geç 45 dakikada ulaşılmasını, gece yarısı bile sokaklarında güvenle dolaşmayı, ama özellikle şehrin içindeki, balta girmemiş ormanlarını ve parklarını çok sevdim. 

Metroların bir kısmi gece, belli bir saate kadar, ama otobüslerin ana hatlarda hiç aksamadan 24 saat çalışmasına hayret ettim. İngiltere'nin görülmesi gereken ilk 10 listesindeki birkaç yeri, burada paylaşmıştım ve sıra kalbimde ve aklımda, memleketim gibi gördüğüm, uzakta iken hep özlediğim, bugüne kadar kendimi çok fazla bir yerlere ait hissetmedim ama, Londra da 4 ay yaşadıktan sonra, biliyorum ki ben oraya aitim.

İşte kendimi dünya üzerinde en mutlu hissettiğim yer olan Londra şehri fotoğraflarım. İskoçya gezi fotoğraflarımı paylaşırken burada birkaç fotoğrafını da paylaşmıştım, şimdi sadece Londra fotoğraflarım burada;

 Sofra restoran Hüseyin Özer beye, burada tekrar çok teşekkür ederim
gitmeden önce kendisi ile mailleşmiştim, mutfağınızda çalışabilir miyim diye, 
o da neden olmasın demişti, ama Londra, bu kadar güzel olunca, kurs saatlerim 
dışında, hep gezdim, şimdi hala, bir gün neden olmasın diyorum:))

Hüseyin Özer bey ile Covent Garden daki restoranda buluştuğumda
arkadaşım ve benim için harika bir masa donatmıştı, orada o gün, neden 

bu kadar başarılı olduğunu, bizimle otururken bile gözü sürekli
etrafındaki müşterilerin tabaklarında olup, onların memnuniyetleri
 ile ilgilenince, hiçbir başarının tesadüfen olmadığını daha iyi anladım

Bence Londra da ilk yapılacak iş Thames nehrinin iki kenarında yürümek

gidilecek ilk yerlerden birisi de, tabiki bulunduğunuz yere göre metro ile, 

isterseniz otobüs ile her şekilde erişimi kolay olan Camden Town, ana istasyonlarda

bütün turistik yerleri gösteren otobüs haritaları ve numaraları var, tabiki metro 

haritaları da, birçok istasyon sanki Turizm danışma merkezi gibi her bilgi, broşür var

Bütün dünya mutfaklarının örnekleri çok uygun fiyatlara burada

en beğendiğim parklardan biri de Regent Park

 bu şezlonglarda bütün gün yatıp, etrafı seyredebilirdim, 

 Tanrıma şükürler olsun dedim

genelde tek başına geziyorum, ama böyle benim gibi, bütün gün
yürüyebilen, aynı kafada can dostları olunca, tabiki keyfi de bambaşka

Kursuma kaydoldum, kalacağım odaya gitmeden önce kahve keyfi

Türkiye de Nemrut gezimde tanıştığım İtalyan arkadaşım Lucia ile buluştuk

Bana gecenin en büyük sürprizi, taraftarı olmaktan gurur duyduğum 

Beşiktaş'ımın fanatik bir taraftarının dükkanı, hemde Londra da

yaşadığım Fulham semtinin sokaklarındayım

İngilterenin en büyük takımlarından Chelsea nın stadyumu

Fotoğraf makinamı otomatiğe ayarlayıp kendimi çektim

işte londra'da geçen bütün filmlerden bildiğimiz Piccadilly Circus

 Harrods mağazası nasılsa bir şey almam diye, uzun zaman içine girmedim

ama Türkiyeden gelen bir arkadaşımla, daha sonra girdiğimde sadece

binayı ve ilk kattaki, bütün dünya yemeklerini bulabileceğiniz

restoran ve barları görünce, birçok kere içini gezdim

 Londra'nın en güzel binalarından Natural History Museum

 İşte burası da Kraliyet ailesinin eskiden yaşadığı ve hazinelerinin de 

 bulunduğu yer Tower of London

 Eskiden görünüşü

 işte burasıda en beğendiğim yapı Tower of Bridge

 Fotoğrafını çekmeye doyamadım çok güzel bir köprü

Şansıma oradan geçerken gemilerin geçmesi için kalkışını görebildim

benim gibi herkes fotoğraflarını çekti bu anın

 Eski ve yeni bir arada uyum içinde

Işıklar içinde Westminster Sarayı ve Big Ben

London Eye