KAPADOKYA BÖLGESİ
Kapadokya bölgesine ilk kez Gazi Osman Paşa Kız Meslek lisesinde okurken, günübirlik düzenlenen okul turu ile gitmiş, Yeraltı şehirlerini görüp, 7 kat yerin altına (55 metre) inince buralarda nasıl yaşanmış diye hayret etmiştim. Daha sonra bir çok kereler, arkadaşlarla 1 gece konaklamalı gidip gezmiş, en son 2011 yılında, 5 gece her seferinde başka bir yerde konaklayıp, görmediğim yer kalmadı diye düşünürken, Ankara'dan benim Düldül ile yola çıkıp, Kırşehir üzerinden Göremeye ulaşınca, yine kaldığım 4 gece 5 gün boyunca, henüz görmediğim yerler olduğunu keşfedip nasıl yani dedim,
Bu gezide tarihi açıdan en beğendiğim yer, daha once hiç görmediğim Soğanlı vadisi oldu. Ihlara Vadisini görüp 6 km lik rotada, dere kenarından trakking yapıp, birçok kilise görmüştük, fakat hiç biri Soğanlı Vadisindeki gibi büyük ve renk açısından fazla zengin değildi.
Bölgedeki bütün acentalar 3 ana tur düzenliyor, bunları Kırmızı-Yeşil-Mavi diye pazarlayıp her birinde 1 tam gün dolaştırıyorlar. Biz araba ile belirtilen turların olduğu güzergahlara kendimiz gittik. Nerede park etmiş otobüs- araba var, veya panaromik bir görüntü var ise, hepsinde durduk. Ama hala keşfetmediğimiz bir kaç nokta kaldı.
Ürgüp-Göreme-Avanos mu derseniz de, her ne kadar Göreme de bir otelde konaklasak da en beğendiğimiz yer Avanos oldu. Her akşam gezintimiz bittikten sonra, orada Kızılırmak nehrinin kenarında, suyun sesini dinleyerek, ördekleri seyrederek günü bitirdik. Bu arada Belediye iyi çalışıyormuş deyip hangi partiden olduğunu sorunca CHP li olduğunu öğrendik

5 yıldızlı tatil köyü ve yeyip içip yatmak, benim tatil anlayışım diyenlere, tavsiye edemem ama, her gün yeni yerler görmek, keşfetmek, 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasan dağı ve Güllü dağın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların, milyonlarca yıl boyunca, yağmur ve rüzgarın aşındırmasıyla oluşmuş bölgedeki, eski yaşamlara dokunmak, dağ-dere-tepe yürümek, harika gün doğumu ve batımları seyretmek isterseniz, daha once görmüş olsanız bile gidin, eminim sizler de çok beğeneceksiniz. 5 gün kaldığım halde, her gün oradan oraya koşturup, bir sürü farklı yerler görünce, sanki 15 gün kaldım gibi geliyor bana. İşte Ankara dan yola çıkarak gerçekleşen Kapadokya turu
Daha önce Konya Aksaray yolu üzerinden yaptığım turu
bu sefer Kırşehir üzerinden yapıyorum
Hacı Bektaş Belediyesinin orada ilk mola
Ama Pazartesi olunca müze kapalı gezemiyorum
Yollarda hiç araba görmüyorum, dünyada tek ben varım sanki
Ve Göremeye geldim, otelin terasından ilk görüntü
Valizi bıraktıktan sonra, ilk ziyaret Göreme açık hava müzesi
2.nci durak Zelve açık hava müzesi
2011 yılında elle çizilmiş ve fotokopi ile çoğaltılmış bir kroki ile gezerken,
bugün renkli baskı bilgisayar çıktısı ile dolaşmaya başlıyorsunuz
bütün bölge elden geçirilmiş, merdiven ve köprüler yapılmış her yer
numaralandırılmış, inanılmaz, bayağı gelişmeler var
her yere girip çıkacam derseniz bayağı bir zaman alıyor
fakat daha önce girdiğim bir çok yer de kapatılmış, giriş yasak
Daha önce buraya güneş batımını seyretmeye gelmiştik,
fakat daha güneşin batımına çok var
Çavuşinden geçip geldik Avanosa ve buraya bayıldım
İngilterede en sevdiğim yer olan Henley on Thames'e benzettim:)
abartısız yüzlerce ördek var nehrin ortasındaki adada koloni kurmuşlar
Avanos'a yolunuz düşerse Kadın Girişimci Derneğinin yardımları ile kurulmuş
restorana gidin Belediyeye çok yakın merkezde, kadınlar harika yemekler yapıyor,
fiyatlarda çok uygun,
Avanosta harika günbatımı
gündüzü ayrı gecesi ayrı güzel
Ertesi gün Uçhisar ve Yeraltı şehirlerini görmek için düştük yola
İlk durak Göremeyi tepeden görebileceğiniz büyük bir alana geldik
kuru ağaçları harika süslemişler her yer turist, Japon,
Alman, Fransız çok az Türk gördüm
Geldik Uçhisar kalesine
Burası çok değişmiş bayıldım, giriş merdivenler yapılmış, ışıklandırılmış,
buralara tırmanırken ayağımız kayardı, ama şimdi düzgün merdivenler
ve korkuluklar yapılmış
Geldik Kaymaklı Yeraltı şehrine
Bu mutfakta kullanılan bir taş
Bu da düşmanlar geldiğinda kapattıkları kapı
Sonraki durak Derinkuyu yeraltı şehri
O kadar dar alanlar ki boyum uzun bir de sırtımda çanta olunca
resmen sıkıştım aralarda
ikinci gün, güneş batışı için herkesin tavsiye ettiği Red Valley e geldik,
uzaklarda ortada gözüken yer Uçhisar kalesi
Arabayı park ettiğim alandan sonra patikalardan
yukarı tırmanıyorsunuz görüntü inanılmaz
kayaların güneşin batımı ile birlikte kırmızıya dönüşmesini bekledik
ama hava biraz bulutlu olunca kızıl batıramadık
Otobüsler ve arabalar güneşin batımını seyretmeye gelen insanlarla dolu
hayat maksimumda pozu vermeden olmaz
akşam istikamet yine avanos ve testi kebabı yiyelim dedik 2011 de yediğimde testiyi seramoni yaparak kırıp, tabağıma etleri boşaltmışlardı, artık hiç bir yerde kırma yok, böyle kapaklı ağzı alüminyum folyo ile kapalı genelde
Mehmet Yaşin inde tavsiye ettiği bir restoran
Bu değil ama diğer Avanosun sallanan mavi köprüsü çok meşhur, üzerinde yürürken
ve sonra köprüden indiğinizde bile boşlukta gibi dolaşıyorsunuz,
muhakkak gidip köprüden karşıya geçin
Ertesi gün yine düştük yola, bir turist grubu gördük inip rehberleri ile konuştuk
bize Develi vadiyi görün dedi geldik, harbiden oturan bir deve
)

Bugün Ürgüpte takılıcaz
Asmalı Konak hala çok meşhur ama hiç benim göresim yok, ikinci yer olarak
Temenni Tepesine gidin dediler geldik
Kuşbakışı bütün Ürgüp ü görebilirsiniz
Temenni Tepesine aşağıdan bakış
Ürgüpten çıkınca Üç Güzelleri muhakkak görün dediler geldik,
simge olarak kullanılan peri bacaları bu
akşam güneşin batışına karşı herkes yansıyan gölgesini çekiyor tabi ki bende
ve yine ben hayat maksimumda yaşasın hem de tek başıma:))
üç güzellerin oradaki hediyelik eşya satanlar bir de Diclenin sürmesi diye sürme satıyorlar,
bilmeyenlere Asmalı Konak taki Dicle deyim hatırlarlar,
adamın teki tutturdu size sürüyüm ,dedim makyaj yapmıyom,
bu dedi silinmez bedava size bir sürüyüm işte sürmeli Nesrin:))
3. gün tekrar geldik bu sefer Kızıl görecez diye Red Valley e
Güneşin batışına karşı biz oradan ayrılırken bu gelin ile damat geldi fotoğraf çekimi için
Elimde çekirdek kavanozu yanımda çöpleri atacağım poşetim
Göremedeyiz nerede yemek yiyelim bakıyoruz
pastırmalı kaşarlı
Göremeye yolunuz düşerse muhakkak burada pide yeyin hem cebiniz
hem mideniz bayram etsin önü resmen kuyruktu 15 dakika bekledik
ama inanın beklediğimize değdi
Göreme üzerinde dolaşan balonlar
Biz Ihlara Vadisine gidelim derken herkes bize dedi ki gidin Soğanlı ve ben buraya bayıldım
tam Trekking yapabileceğiniz hafif inişli çıkışlı bir rota
70 li yıllarda restore edilmiş kiliseler
vadinin başlangıcında ve ortasında yeme içme yerleri var
bir turist grubu arkamızda Soğanlıda hiç Türk turist görmedik
rotanın sonunda buradan aşağı iniyorsunuz
tahta köprüden geçip restorana gidicez
Bez bebeklerin başlangıç yeri bu Soğanlı, teyzem 86 yaşında 10 çocuk doğurmuş
8'i hayatta, 30 torun gel gör ki, horantası bastonu ile teyzemin elini kırmış,
bir sinir geldi adama dedi, dedim sana çok mu çektirdi, güldü canım,
bez bebeğimi ondan aldım
Yorumlar
Yorum Gönder