Tarihi, doğayı ama özellikle bozulmamış tabiatı seven, böyle yerler gezip görmeye önem veren ben, ister yurt içi, ister yurt dışı olsun, nerede görürsem UNESCO Dünya Mirası Listesine girmiş eserleri özellikle görmek için, imkan yaratmaya çalışıyorum. Doğma büyüme Ankara'lı olarak, bugüne kadar adını hiç duymadığım bu cami yi, Belediye Başkanımız Mansur Yavaş'ın paylaşımında, UNESCO Dünya Mirası Listesine girdiğini, okuyunca, görmem lazım diyerek, ertesi gün önce Ulus'a ulaştım, oradan Çıkrıkçılar yokuşunu tırmanarak sora sora buldum.
Samanpazarı Semti Aslanhane Mahallesi'nde yer alan caminin, dışarıdan görünümü çok sade ve günümüze gayet iyi bir durumda ulaşmış. Taş duvarlı ve günümüzde üzeri sivri kurşun kaplama çatı ile örtülmüş. Caminin doğusunda bulunan türbe külliyesi duvarına gömülü antik aslan heykeli sebebiyle Aslanhane Camii olarak da anılmakta imiş.
13'ncü yüzyıl başlarında Ahi kardeşler tarafından yaptırılmış ve 1289–1290 yılları arasında tamir ettirilmiş. Planı uzunlamasına beş sahanlı bazilikal tipte imiş. Orta sahın yan sahınlardan biraz daha yüksek ve geniş tutulmuş. Tek şerefeli minare, camiinin kuzeydoğu duvarına bitişik, taş kare kaideli ve silindirik tuğla gövdeye sahipmiş.
Minare kaidesinde Roma Devri malzemesi dikkati çekmekte imiş. Haremin kuzeyinde yine ahşap olan kadınlar mahfili yer almakta imiş. Camiinin biri doğuda biri batıda, diğeri de kuzeyde olmak üzere üç girişi vardır. Camii içinde ahşap Selçuklu camilerinin 13'üncü yüzyıldan kalan güzel bir örneğini görebilirsiniz.
Camiyi gezdikten sonra Anadolu Medeniyetleri Müzesini de ziyaret ettim. Farklı etkinlik ve yeni sergilemeye konmuş eserlerde vardı. Oradan İlk Meclise gidip Atamızın Mumyasını ve müzeyi görüntüledim.
Yorumlar
Yorum Gönder