BEŞİKTAŞ VE MODA SEMTİ İSTANBUL

 

İstanbul'da kızkardeşimde kaldığım zamanlarda yaptığım ritüellerim vardır. İşte bunlardan biri, sanki ailemmiş gibi aidiyet hissi yaşadığım Beşiktaş takımımın semtini gezmek. Üsküdar iskelesinden vapura binerek Beşiktaşa geçtim. Yalnız iskele'de yenileme çalışmaları var, indikten sonra ayrılmış yaya yollarından geçerek Beşiktaş çarşının içinde gezerek dolaşmaya başladım. Burada antika meraklıları için güzel dükkanlar var. Ayrıca Bodrum'da ya da ne biliyim, Çeşme, Marmaris'e gittiğinizde hem şık butikler, hem de pazarlarında bile satılan kıyafetleri, burada çok daha ucuza bulabilirsiniz. Ayrıca etraftaki aksesuar ve takı mağazalarında da, tıpkı Kadıköy İskeleden sonra karşınıza çıkan ara sokaklardaki dükkanlarda da olduğu gibi çok makul mantıklı fiyatlarla alışveriş yapabilirsiniz.

Beşiktaş çarşıda gezip, oradan en büyük Başkanımız Süleyman Seba'nın adını taşıyan caddenin oraya çıkıp görüntü aldım. Her zaman gittiğimde Sinop Mantı'da bir porsiyon mantı yerdim, Masalar boştu, oturmadan sordum, ne kadar oldu 1 porsiyon diye, 269 tl deyince yemekten vazgeçtim. Yakında bulunan en bilinen Karadeniz dönercisi de yine her zamanki gibi kalabalık ve kuyruk olunca, bu sıcakta sıra beklemek istemedim, Bu arada bekleyen biri, döner kaç lira deyince 100 gr ı, 150 tl dediler olur a, döner severseniz burası da aklınızda bulunsun.

Beşiktaş'ı dolaştıktan sonra, Kadıköy İskelesinden vapura binip Kadıköy'e geçtim. Çünkü geçen sene restorasyonda olan, çok sevdiğim Moda İskelesi, Kütüphane ve iskele olarak açıldı, orayı görmek istiyordum.

En son ne zaman bu yöne geçen vapura bindim hatırlamadım ama Selimiye kışlasının yanından geçerken, babamı rahmetle andım. Biz çocukken bizi kışla binasına götürüp askerliği burada yaptığını ve ta o yıllardan İstanbul aşkına düştüğünü anlatmıştı. Babamın Beşiktaş Takımı ve İstanbul aşkı bende yaşıyor şimdi.

Selimiye kışlasından sonra tabiki Haydarpaşa Garını görüp çocukluğuma gittim. Biz 6 çocuk anne ve babamızla, mavi trenle İstanbul'a gelirdik. Vagonda yemek yemek, tren seyahatlerimizi hala çok güzel hatırlarım. Tren yolculuğu bambaşka bir zevk benim için.  Haydarpaşa garını da fotoğrafladıktan sonra, Kadıköy İskelede inip, hemen karşıda Moda'ya giden Tramvay durağına gittim. Moda semtinde inip turumu attım, Fakat Kız Kulesi gibi Moda İskelenin restorasyonu da benim için hayal kırıklığı oldu. Önden yukarı çıkan merdivenleri en ucuz, beyaz siyah çizgili mermer ile görünce, bu eski binaya hiç yakışmayınca hüsrana uğradım. İçeride, aşağıda ve yukarıda fotoğraf çektim, hem yukardan hem aşağıdan, karşıda Kalamış'ı hemen yanda Moda Klübü plajını fotoğrafladım, Aynı tramvay yolundan rengarenk süslenmiş Kadıköy altıyola yürüyerek gittim.

Buradaki renklilik, insan kalabalığı sanki Türkiye'de, değil İngiltere'de Camden Town'da dolaşıyormuşum gibi hissettirdi.

Benim için İstanbul'un yaşanacak Anadolu Yakasındaki en güzel yerler buralar. Evet işte fotoğraflar;

mercandan yapılmış bu süslere bayıldım

işte Meşhur Dönerci

meşhur dondurma ve waffle cılar burada